23 Ağustos 2011 Salı

Bu yıl neden hayatınızın en güzel yılı olmasın??


Artık hayat oyununu değişik kurallarla oynamaya ne dersiniz??
Oyun bu kez, var olan kurallara uymak yerine, kurallarını sizin belirleyeceğiniz ve “sürekli kazanma” haline dönüşen, oynamaktan müthiş keyif alacağınız bir oyun olsun.. neden olmasın?
Kulağa hoş geliyor değil mi? Ama sanki bir o kadar da olanaksızmış gibi dediğinizi duyar gibiyim ve bu düşüncenize katılamadığımı üzülerek söylemek istiyorum.
İşe, daha öncelerde hep yapmak isteyip de bir türlü yapamadığınız, hayatınıza alamadığınız bir şeyden başlamanızı önereceğim. Bu zinciri/ kısır döngüyü ya da adına her ne derseniz onu kırmak adına yapılacak en kolay yollardan bir tanesi! Beyin nicelikten anlar, nitelikten değil.. Dolayısıyla kendinize başardım demek için lütfen en zor en ulaşılmaz hedeflerinizi değil daha küçük olan şeyleri ilk hedefler olarak belirleyin. Bunları yaptıkça kendinize ve başarmaya olan öz güveniniz daha da sağlamlaşacak ve kendiliğinden bir sonraki hedefi kovarlar olacaksınız.. Bu durum sizde çok ciddi bir açılım sağlayacak.. Üstelik daha da iyi haberlerim var, eğer kendinize konusu bilgi olan bir ana hedef, tema seçmişseniz eğer dil öğrenmekse, işe bu konuyla ilgili herhangi bir kitap okuyarak ya da araştırma yaparak; ya da konusu uygulama ve beden dili kullanmak olan örneğin dans kursuna yazılmak gibi bir hedef belirlemişseniz bedeninizi kullanacağınız daha ufak çaplı bir aktiviteye da giderek başlayabilirsiniz. Ne olduğunun önemi yok, ne kadar küçük ya da büyük olduğunun önemi yok bunu sadece bir başlangıç ve sizi asıl hedefe taşıyacak itici motor gücü olarak düşünün..
Eğer içinizden gelen bir şeyi çok değişik bahanelerle sürekli erteleyip durmuşsanız bunun nedeni konuyu gereğinden fazla büyütmüş olacağınızdan da kaynaklanıyor olabilir ve bir yerlerden başlamak sizde oluşan bu tıkanıklığı açmakta çok faydalı olacaktır.
Konu ne olursa olsun, bir kitap yazmak da olabilir; iş değiştirmek de, bir eş bulmak ya da nişanlanmışsanız evlenmek vs. her ne olursa olsun, artık ertelemeyi bırakın! Hemen şimdi bunun için gerekli olan koşulları ‘olur’ yapmak adına küçük de olsa adımlarınızı atın.. Ne olduğunun önemi yok tekrar ediyorum: önemli olan başlamak! Siz istediğiniz bu konuyu oldurmak adına adımlar atmaya devam ettikçe, bunu dillendirip istemeye devam ettikçe bu konuyu hayatınız çakmak ile ilgili çok değişik alternatifler, olaylar, durumlar ve kişileri hayatınıza şaşırtıcı bir şekilde almaya başladığınızı fark edeceksiniz.
İsteğiniz üzerine düşünmeye devam ettikçe, bahanelerin ve başkalarını suçlayarak geçirdiğiniz zamanın size hiçbir şey katmadığını ve daha da ilginci düşündüğünüzün tam tersine sizi sizden başka engelleyen tutan kimse olmadığını da şaşırtıcı bir şekilde fark edeceksiniz.
Evet doğru kendi önümüzde duran sadece bizleriz. Aslında başkaları diye bir şey de yok! Bunlar bizim kendimize uydurduğumuz bahanelerimiz, kaçışlarımız. Kolay olanı seçtiğimiz için şu engel, bu kişi gibi bahanelerin ardına saklanıyoruz. Artık spot ışıkların altında kendimizi tam bir boy aynasında görme zamanı geldi desem? Ramızdan kaç kişi bu aynaya bakmaya can atıyor size? Daha da önemlisi siz bakmaya cesaret ediyor musunuz??
Şimdi size tekrar soruyorum: Hayatınızın en güzel yılını yaşamaya hazır mısınız?

Peki ya hayatınızı değiştirmeye, nefesinizi değiştirmekle başlamaya ne dersiniz?
Neden bu yaşadığımız yıl, sizin hayatınızın en güzel yılı olmasın?? Arzu ettiklerinize sizi ulaştıran, saflaştıran, arındıran ve hafifleten yöntemleri hayatınıza geçirerek hayatınızda yeni ve temiz bir sayfa açmak mümkün! Aslında , bu yolda atılacak en kolay ve en hızlı adım gene kendinizden geçiyor. Her an farkında olmadan alıp verdiğimiz bir şeyden; bizi bize anlatıp, öğretecek olan, bizdeki limitleri ve kısıtlamaları açacak olan şeyden: Nefesimizden!!
Nefesimizle dikkatimizi kendi içimize vererek, farkındalığımızı kendimize yöneltmek bizi duygu ve düşüncelerimiz arasındaki her türlü filtreleri kaldırıp, hayatımıza mucizelerin girmesine izin vermemize olanak sağlıyor. Algılarımızı, korkularımızı, endişelerimizi, çarpık düşünce ve olumsuz inançlarımız bir an önce nefesimizle temizleyip arındırmak mümkün!
Nefesin mucizesi burada başlıyor. Açık bir nefese sahip olan kişinin kendinden daha farklı davranması zaten olanak dışı.
Peki açık nefes nedir?? Nasıl alınır? Sonradan mı öğrenilir?
Hepimiz nefes almanın ne kadar hayati bir şey olduğunun farkındayız; yemek yemeden, uyumadan, su içmeden saatler geçirebilirken, NEFES ALMADAN sadece birkaç dakika yaşayabiliyoruz! Dolayısıyla, nefesimiz ve onu alış şeklimiz, hayatımızla ve onu yaşayış şeklimizle derin bir bağlantı içinde..
Peki insanların çoğunun kısıtlı nefes alışkanlıkları olduğunu biliyor muydunuz? Çocukluğumuzdan itibaren belli olaylar, durumlar ve konular karşısında nefesimizi çeşitli düşüncelerle tutma tutmaya başlıyoruz ve bu durum zaman içinde belli bir alışkanlığa dönüşerek, farkında olmadan nefesimizi kısıtlı almaya başlıyoruz. Ve bu durum zaman içinde vücudumuzda belli bölgelerde tıkanıklığa sebep oluyor. Daha da komiği, kendimizi kısır bir döngünün içinde buluyoruz. Tıkanıklıklar olduğu için nefesimizi tutuyoruz ve nefesimizi tuttuğumuz için tıkanıklıklar oluşuyor.. Gene bunun doğal sonucu olarak, toksinler vücudumuzdan daha yavaş atılır ya da atılamaz hale geliyor. Dolayısıyla da kısıtlı ve akmayan bir hayatımız oluyor.. Çünkü NEFES = HAYAT.

Kısacası nefesimizi alış ve veriş şeklimiz, hayatımızı yaşayış şeklimizle derin bir bağlantı içinde..
Kısıtlayıcı nefes alışkanlıklarınızı değiştirdiğimizde ise bu durum hayatımızda kendimizi fiziksel olarak daha sağlıklı ve enerjik; duygusal ve zihinsel olarak daha dengede ve mutlu, doyumlu hissetmemizi sağlıyor. Bire bir yapılacak olan özel koçluk ve nefes seansları ile kendinizi ve yaşamınızı ve nefesinizi değiştirerek , arınmış bir bedene, pozitif bir zihne, ruhsal boyutta tamlığa erişerek; bilinçaltımızdaki geçmişimizden gelen travmaların izlerini silenebilmek, yaşamdan zevk almak, çoğumuzun unuttuğu istek, şevk, heyecan ve yaşama bağlılık duyguları ile yeniden temasa geçebilmek mümkün! Kişinin kendini huzurlu, mutlu hissetmesini engelleyen tüm tıkanıklıklar seanslarda temizlenerek; öfke, korku, tedirginlik, suçluluk ve üzüntü gibi bastırılmış duygular ortadan kalkıyor. Kısıtlayıcı nefes, düşünce ve yaşam alışkanlıkları nedeniyle birikerek sizleri tıkayan ve yaşamdan zevk almaktan alıkoyan, yapmak istediklerinizi yapmakta sizleri engelleyen, tüm huzursuzlukların, gerginliklerin, stresin, negatif duyguların kökü olan tıkanıklıklar; öfke, korku, tedirginlik, suçluluk ve üzüntü gibi bastırılmış duygular yok oluyor. Problemli ilişkiler, hastalıklar, negatif düşünceler, başarısızlık, maddi problemler, gerginlik, sıkıntı ve huzursuzlukların yerini NEŞE, MUTLULUK, HUZUR, BOLLUK, BEREKET, SEVGİ, , ŞÜKRAN, DİNGİNLİK, SAĞLIK ve CANLILIK, SADELİK, TAM ve BİR HİSSEDİŞ, MADDİ, MANEVİ, RUHSAL TATMİN alıyor!
Seanslar sırasında kendini sevme ve tanıma sürecinde büyük adımlar atılıyor ve yapılan olumlamalarla birlikte pozitif düşünme alışkanlıkları yerleşiyor.. Bilinçaltındaki geçmişimizden gelen travmaların izlerini siliniyor, yaşamdan zevk almak, çoğumuzun unuttuğu istek, şevk, heyecan ve yaşama bağlılık duyguları ile yeniden temasta olmak mümkün oluyor! Bedenimizin kendi kendini onarma ve yenileme kanalları tamamıyla açılmış olduğundan, daha zor yoruluyor, kalp atışlarımız , tansiyonumuz ve nabzımız sürekli olarak dengede kalıyor, tüm organlarımız düzenli ve sağlıklı bir şekilde çalışıyor.
Daha da önemlisi , kişi yaşamı daha geniş ve derin bir perspektiften algılamaya başlıyor.Seansların sonrasında kişi yaşam amacını gerçekleştiren ve farkındalığı artmış bireyler olarak yaşamı daha üst bir bilinç noktasından algılamaya ve tam kapasiteyle dolu yaşayarak, hayatın hediyelerini almaya geçiyor. Hepinizi kendinizle ve nefesinizle buluşmaya davet ediyoruz.
Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder