24 Ağustos 2011 Çarşamba

MELEKLER İLE NEFES VE YAŞAM KOÇLUĞU

22-28 Ağustos 2011 Melek Kartları Okuması

Doğa'nın İncileri:)

Doğa benim 11 yaşındaki oğlum, yaşına göre odasında oldukça büyük bir kitaplığı var. Her hangi bir alış veriş merkezine gitmeye görelim, soluğu kitapçıda buluyoruz:)
Size O'nun nasıl bir çocuk olduğunu anlatmak için
biraz daha bilgi vereyim:
Bir gün durup dururken sormuştu:
-Anne, meleklerden bir şey istesen yaparlar mı?
-Neymiş o?
-Benim için denizin altındaki bir volkanı patlatmalarını istiyorum.
-Neden böyle bir şey istiyorsun ki?
-Depremlerin etkisini azaltmak için, insanlara zarar vermesin diye… Sence yaparlar mı?
-Bu eğer herkesin hayrına olan bir şeyse yaparlar tabii, ama bence bunu sen onlardan istemelisin!
-Tamam o zaman, diyerek hemen hangi melekten ne isteyeceğini bilen küçük-büyük adam edasıyla hemen isteğini dile getirdi. Patlattılar mı bilmiyorum, ama Doğa’nın böylesi bir şey düşünüp istemesi benim çok hoşuma gitmişti doğrusu!
Siz de meleklerinizden dünyamıza iyi geleceğini düşündüğünüz yardımları isteyebilirsiniz, Doğa öyle yapıyor.
Şimdi O'nun kelimeleriyle devam edeyim istiyorum

KİTABIN FAYDALARI:

Kitap okumak , kitabın içindeki macerayı yaşamanın aynısıdır. Hem de , iletişimi güçlendirir.Yani , kitap okumak , 10.000 EURO’dan bile değerlidir!! TÜRKİYE’de çok fazla , okumuş cahil var. Bunun nedeni , okumuş cahillerin, cahil olmadan önce, çok az kitap okumasıdır. Hem de , kitap okumak insanın sözcük dağarcığını geliştirir.

23 Ağustos 2011 Salı

Bu yıl neden hayatınızın en güzel yılı olmasın??


Artık hayat oyununu değişik kurallarla oynamaya ne dersiniz??
Oyun bu kez, var olan kurallara uymak yerine, kurallarını sizin belirleyeceğiniz ve “sürekli kazanma” haline dönüşen, oynamaktan müthiş keyif alacağınız bir oyun olsun.. neden olmasın?
Kulağa hoş geliyor değil mi? Ama sanki bir o kadar da olanaksızmış gibi dediğinizi duyar gibiyim ve bu düşüncenize katılamadığımı üzülerek söylemek istiyorum.
İşe, daha öncelerde hep yapmak isteyip de bir türlü yapamadığınız, hayatınıza alamadığınız bir şeyden başlamanızı önereceğim. Bu zinciri/ kısır döngüyü ya da adına her ne derseniz onu kırmak adına yapılacak en kolay yollardan bir tanesi! Beyin nicelikten anlar, nitelikten değil.. Dolayısıyla kendinize başardım demek için lütfen en zor en ulaşılmaz hedeflerinizi değil daha küçük olan şeyleri ilk hedefler olarak belirleyin. Bunları yaptıkça kendinize ve başarmaya olan öz güveniniz daha da sağlamlaşacak ve kendiliğinden bir sonraki hedefi kovarlar olacaksınız.. Bu durum sizde çok ciddi bir açılım sağlayacak.. Üstelik daha da iyi haberlerim var, eğer kendinize konusu bilgi olan bir ana hedef, tema seçmişseniz eğer dil öğrenmekse, işe bu konuyla ilgili herhangi bir kitap okuyarak ya da araştırma yaparak; ya da konusu uygulama ve beden dili kullanmak olan örneğin dans kursuna yazılmak gibi bir hedef belirlemişseniz bedeninizi kullanacağınız daha ufak çaplı bir aktiviteye da giderek başlayabilirsiniz. Ne olduğunun önemi yok, ne kadar küçük ya da büyük olduğunun önemi yok bunu sadece bir başlangıç ve sizi asıl hedefe taşıyacak itici motor gücü olarak düşünün..
Eğer içinizden gelen bir şeyi çok değişik bahanelerle sürekli erteleyip durmuşsanız bunun nedeni konuyu gereğinden fazla büyütmüş olacağınızdan da kaynaklanıyor olabilir ve bir yerlerden başlamak sizde oluşan bu tıkanıklığı açmakta çok faydalı olacaktır.
Konu ne olursa olsun, bir kitap yazmak da olabilir; iş değiştirmek de, bir eş bulmak ya da nişanlanmışsanız evlenmek vs. her ne olursa olsun, artık ertelemeyi bırakın! Hemen şimdi bunun için gerekli olan koşulları ‘olur’ yapmak adına küçük de olsa adımlarınızı atın.. Ne olduğunun önemi yok tekrar ediyorum: önemli olan başlamak! Siz istediğiniz bu konuyu oldurmak adına adımlar atmaya devam ettikçe, bunu dillendirip istemeye devam ettikçe bu konuyu hayatınız çakmak ile ilgili çok değişik alternatifler, olaylar, durumlar ve kişileri hayatınıza şaşırtıcı bir şekilde almaya başladığınızı fark edeceksiniz.
İsteğiniz üzerine düşünmeye devam ettikçe, bahanelerin ve başkalarını suçlayarak geçirdiğiniz zamanın size hiçbir şey katmadığını ve daha da ilginci düşündüğünüzün tam tersine sizi sizden başka engelleyen tutan kimse olmadığını da şaşırtıcı bir şekilde fark edeceksiniz.
Evet doğru kendi önümüzde duran sadece bizleriz. Aslında başkaları diye bir şey de yok! Bunlar bizim kendimize uydurduğumuz bahanelerimiz, kaçışlarımız. Kolay olanı seçtiğimiz için şu engel, bu kişi gibi bahanelerin ardına saklanıyoruz. Artık spot ışıkların altında kendimizi tam bir boy aynasında görme zamanı geldi desem? Ramızdan kaç kişi bu aynaya bakmaya can atıyor size? Daha da önemlisi siz bakmaya cesaret ediyor musunuz??
Şimdi size tekrar soruyorum: Hayatınızın en güzel yılını yaşamaya hazır mısınız?

Peki ya hayatınızı değiştirmeye, nefesinizi değiştirmekle başlamaya ne dersiniz?
Neden bu yaşadığımız yıl, sizin hayatınızın en güzel yılı olmasın?? Arzu ettiklerinize sizi ulaştıran, saflaştıran, arındıran ve hafifleten yöntemleri hayatınıza geçirerek hayatınızda yeni ve temiz bir sayfa açmak mümkün! Aslında , bu yolda atılacak en kolay ve en hızlı adım gene kendinizden geçiyor. Her an farkında olmadan alıp verdiğimiz bir şeyden; bizi bize anlatıp, öğretecek olan, bizdeki limitleri ve kısıtlamaları açacak olan şeyden: Nefesimizden!!
Nefesimizle dikkatimizi kendi içimize vererek, farkındalığımızı kendimize yöneltmek bizi duygu ve düşüncelerimiz arasındaki her türlü filtreleri kaldırıp, hayatımıza mucizelerin girmesine izin vermemize olanak sağlıyor. Algılarımızı, korkularımızı, endişelerimizi, çarpık düşünce ve olumsuz inançlarımız bir an önce nefesimizle temizleyip arındırmak mümkün!
Nefesin mucizesi burada başlıyor. Açık bir nefese sahip olan kişinin kendinden daha farklı davranması zaten olanak dışı.
Peki açık nefes nedir?? Nasıl alınır? Sonradan mı öğrenilir?
Hepimiz nefes almanın ne kadar hayati bir şey olduğunun farkındayız; yemek yemeden, uyumadan, su içmeden saatler geçirebilirken, NEFES ALMADAN sadece birkaç dakika yaşayabiliyoruz! Dolayısıyla, nefesimiz ve onu alış şeklimiz, hayatımızla ve onu yaşayış şeklimizle derin bir bağlantı içinde..
Peki insanların çoğunun kısıtlı nefes alışkanlıkları olduğunu biliyor muydunuz? Çocukluğumuzdan itibaren belli olaylar, durumlar ve konular karşısında nefesimizi çeşitli düşüncelerle tutma tutmaya başlıyoruz ve bu durum zaman içinde belli bir alışkanlığa dönüşerek, farkında olmadan nefesimizi kısıtlı almaya başlıyoruz. Ve bu durum zaman içinde vücudumuzda belli bölgelerde tıkanıklığa sebep oluyor. Daha da komiği, kendimizi kısır bir döngünün içinde buluyoruz. Tıkanıklıklar olduğu için nefesimizi tutuyoruz ve nefesimizi tuttuğumuz için tıkanıklıklar oluşuyor.. Gene bunun doğal sonucu olarak, toksinler vücudumuzdan daha yavaş atılır ya da atılamaz hale geliyor. Dolayısıyla da kısıtlı ve akmayan bir hayatımız oluyor.. Çünkü NEFES = HAYAT.

Kısacası nefesimizi alış ve veriş şeklimiz, hayatımızı yaşayış şeklimizle derin bir bağlantı içinde..
Kısıtlayıcı nefes alışkanlıklarınızı değiştirdiğimizde ise bu durum hayatımızda kendimizi fiziksel olarak daha sağlıklı ve enerjik; duygusal ve zihinsel olarak daha dengede ve mutlu, doyumlu hissetmemizi sağlıyor. Bire bir yapılacak olan özel koçluk ve nefes seansları ile kendinizi ve yaşamınızı ve nefesinizi değiştirerek , arınmış bir bedene, pozitif bir zihne, ruhsal boyutta tamlığa erişerek; bilinçaltımızdaki geçmişimizden gelen travmaların izlerini silenebilmek, yaşamdan zevk almak, çoğumuzun unuttuğu istek, şevk, heyecan ve yaşama bağlılık duyguları ile yeniden temasa geçebilmek mümkün! Kişinin kendini huzurlu, mutlu hissetmesini engelleyen tüm tıkanıklıklar seanslarda temizlenerek; öfke, korku, tedirginlik, suçluluk ve üzüntü gibi bastırılmış duygular ortadan kalkıyor. Kısıtlayıcı nefes, düşünce ve yaşam alışkanlıkları nedeniyle birikerek sizleri tıkayan ve yaşamdan zevk almaktan alıkoyan, yapmak istediklerinizi yapmakta sizleri engelleyen, tüm huzursuzlukların, gerginliklerin, stresin, negatif duyguların kökü olan tıkanıklıklar; öfke, korku, tedirginlik, suçluluk ve üzüntü gibi bastırılmış duygular yok oluyor. Problemli ilişkiler, hastalıklar, negatif düşünceler, başarısızlık, maddi problemler, gerginlik, sıkıntı ve huzursuzlukların yerini NEŞE, MUTLULUK, HUZUR, BOLLUK, BEREKET, SEVGİ, , ŞÜKRAN, DİNGİNLİK, SAĞLIK ve CANLILIK, SADELİK, TAM ve BİR HİSSEDİŞ, MADDİ, MANEVİ, RUHSAL TATMİN alıyor!
Seanslar sırasında kendini sevme ve tanıma sürecinde büyük adımlar atılıyor ve yapılan olumlamalarla birlikte pozitif düşünme alışkanlıkları yerleşiyor.. Bilinçaltındaki geçmişimizden gelen travmaların izlerini siliniyor, yaşamdan zevk almak, çoğumuzun unuttuğu istek, şevk, heyecan ve yaşama bağlılık duyguları ile yeniden temasta olmak mümkün oluyor! Bedenimizin kendi kendini onarma ve yenileme kanalları tamamıyla açılmış olduğundan, daha zor yoruluyor, kalp atışlarımız , tansiyonumuz ve nabzımız sürekli olarak dengede kalıyor, tüm organlarımız düzenli ve sağlıklı bir şekilde çalışıyor.
Daha da önemlisi , kişi yaşamı daha geniş ve derin bir perspektiften algılamaya başlıyor.Seansların sonrasında kişi yaşam amacını gerçekleştiren ve farkındalığı artmış bireyler olarak yaşamı daha üst bir bilinç noktasından algılamaya ve tam kapasiteyle dolu yaşayarak, hayatın hediyelerini almaya geçiyor. Hepinizi kendinizle ve nefesinizle buluşmaya davet ediyoruz.
Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat

Louise Hay'den Olumlamalar

Hayatın sonsuzluğu içinde bulunduğum noktada her şey mükemmel , bütün ve tam. Hayat sürekli değişim içinde. Hayat asla tıkanıp kalmaz, durağan ve bayat olamaz. Çünkü her an yepyeni , her an taptaze. Hayatımın her anı taze,yeni ve canlı.

Ne başlangıç var ne de son; sadece madde ve deneyimlerin sürekli değişimi ve dönüşümü var hayatın her anı, eskiden yeniye yöneldiğimiz yeni bir başlangıç noktası. Bu yeni başlangıç noktası şimdi ve içinde bulunduğumuz an bugün yeni bir gün, ben yeni bir benim. Sürekli değişken hayatın ritmik akışıyla uyum halindeyim.

Olumlu değişim hayatımın doğal bir yasası. Olumlu değişime hoş geldin diyorum. Olumlu değişime hazırım. Düşüncelerimi olumlu değiştirmeyi seçiyorum. Düşüncelerimi olumlu sözcükleri olumlu değiştirmekle kendimi iyi hissediyorum. Olumlu değişimler süreci içindeyim. Kullandığım sözcükleri olumlu seçiyorum olumlu düşüncelerimi tam istediğim şeyleri yaratmak için kullanıyorum. Mutlu, ince ve sağlıklı bir bedenim var. Nerde olursam olayım sevgiyi hissediyorum. Tam istediğim gibi bir yerde yaşıyorum. Tam istediğim bir işte çalışıyorum. Her şeyi tam istediğim gibi düzene soktum. Yaptığım her şeyi takdir ediyorum. Yeni dünyamı yeni düşüncelerimin bir yansıması. Yeni tohumlar ekmek, zevkli ve neşe verici. Bu tohumların yeni deneyimler olacağını biliyorum.

Farklı düşünüyorum. Farklı davranıyorum affetmek benim için düşündügümden daha kolay. Affetmek beni özgürleştiriyor ve hafifletiyor. Kendimi gittikçe daha çok sevmeyi öğreniyorum. Kırılganlıklarım azaldıkça ifade ettiğim sevgi çoğalıyor. günlerim gittikçe kolaylaşıyor. Bugünümü yaşamaktan haz duyduğum bir deneyime dönüştürmeyi öğreniyorum ve böyle olmasını seçiyorum.

Ben kendimi destekledikçe, hayat beni destekliyor. Yasasın her yerde ve hayatımın her alanında işlediğinin kanıtlarını görüyorum günüm şükran ve sevinçle başlıyor. Hayatımda her şeyin iyi olduğunu bilerek günün serüvenlerini coşkuyla bekliyorum

Kendimi özgür bırakmaya hazırım. Geçmişin üzerimde gücü yok. Çünkü öğrenmeye ve değişmeye hazırım. Öğrendiklerimi zevkle ve sevinçle uyguluyorum.geçmişe, beni bugün olduğum noktaya getiren gerekli bir süreç olarak bakıyorum . zihinsel evimin odalarını temizlemek için bulunduğum noktadan başlamaya hazırım. Nereden başladığımın önemli olmadığını biliyorum. Bu nedenle en küçük ve en kolay odalardan başlıyorum. Böylece sonuçları çabucak görebileceğim. Bu serüvenin içinde olmaktan heyecan duyuyorum. Çünkü bu özel deneyimden bir daha asla geçmiyeceğimi biliyorum. Artık eski sınırlamalara ve yokluklara inanmayı bırakıyorum. Şimdi sakin ve tarafsız olarak eski düşünce kalıplarımı görmeyi seçiyorum ve değişmeye istekliyim. İçimdeki direnç gösteren kapıları yalnızca kurtulunması gereken şeyler olarak görüyorum. Öğrenmeye hazırım ve öğrenebilirim.değişmeye hazırım.bu degişimi yaşarken zevk almayı seçiyorum. Kenimi özgür kılmam gereken başka bir şey daha keşfettiğimde, hazine bulmuşcasına çoşku duymayı seçiyorum. Ah be an değiştigimi görüyor ve hissediyorum . eski düşüncelerin artık üzerimde gücü yok. Ben kendi dünyamın tek gücüyüm . hayatımdaki değişimlerin akışına kendimi bırakıyorum. Özgür olmayı seçiyorum.

Şimdi kendimi evrenin beni gördüğü gibi görmeyi seçmeye başlıyorum;mükemmel, bütün ve tam. Varlığımın gerçegi şu ki : ben mükemmel, bütün ve tam olarak yaratıldım.şimdi mükemmel, bütün ve tamım. Daima mükemmel,bütün ve tam olacağım. Hayatımı bu anlayışla yaşamayı seviyorum.doğru zamanda doğru yerdeyim ve doğru şeyi yapıyorum. Kim olduğumu ve yaptığım her şeyi seviyorum. Ben hayatın yaşayan, seven sevinçli ifadesiyim.

Kendi dünyamda herşey iyi ve güzel. Bilmem gereken her şeyin bana açıklanacağının, ihtiyacım olan her şeyin doğru zaman, doğru mekan ve doğru sırayla bilincinde olarak, bu güce ve akla güveniyorum. Daima tanrısal olarak korunuyor ve yol gösteriliyorum.

Her günüm her anında, benden daha büyük bir gücün içimden akıp geçtiğine inanıyorum. Beni yaratan güç ve ben birim. Bu evrende yalnızca bir aklın olduğunu bilerek ondaki bilgeliğe kendimi açıyorum. Tüm çözümler, tüm yanıtlar, tüm iyileşmeler, her türlü yaratıcılık ondan geliyor. Ve bu bana kendi koşullarımı yaratma gücünü verdi. Beni yaratan güce bir ve aynıyım. Evrenin sunduğu bolluk akışına tümüyle açığım. Tüm gereksinme ve arzularım ben daha istemeden karşılanıyor. Kozmik bilinç tarafından yol gösteriliyor ve korunuyorum. Ve kendime yararlı seçimler yapıyorum. Başkalarının başarıların başarılarından sevinç duyuyorum. Hepimiz için her şeyi bol miktarda olduğunu biliyorum. Bolluğun bilinçli farkındalığını sürekli geliştiriyorum. Ve bu sürekli artan gelirle bana yansıyor. İyliğim herkesten ve heryerden geliyor.

İçimde başarı için gereken tüm nitelikler var. Şimdi başarı formülünün içimden akıp çıkmasına ve yaşamımda ifade bulmasına izin veriyorum. Neye yönelirsem yöneleyim başarılı olacaktır. Her deneyimden öğreniyorum. Başarıdan başarıya zaferden zafere doğru koşuyorum.yolum,daha büyük başarılara doğru giden basamaklardan oluşuyor.

Tanıdığım herkesle uyum ve denge içinde yaşıyorum. Varlığımın derinliğinde sonsuz bir sevgi kuyusu var. Şimdi bu sevginin yüzeye çıkmasına izin veriyorum sevgi yüreğimi, bedenimi, zihnimi,bilincimi,varlığımı dolduruyor ve benden her tarafa ışıldayarak yayılıyor ve bana artarak geri dönüyor. Sevgi verdikçe artıyor kaynak sonsuz. Sevgiyi ifade etmekle kendimi iyi hissediyorum. Sevgi iç çoşkumun bir ifadesi



Kendimi sevmeyi öğrenmeye tümüyle hazırım. Kendimi ve yaşadığım değişimleri onaylıyorum. Yapabildiğimin en iyisini yapıyorum içime bakmak için güven duyuyorum geçmişe bakmak için güven duyuyorum. Ben kişiliğimden daha öte bir varlığım. Geçmişte de, şimdide de, gelecekte de… şimdi varlığımın görkemini tanımak ve kabul etmek için kişilik sorunlarımı aşmayı seçiyorum. Düşünce gücümü seçtiğim yönde kullanabilmenin bilgisine sahip olduğum için sevinçliyim.

Kendimi seviyorum bu yüzdende bedenime özen gösteriyorum.. onu sevgiyle yararlı yiyecekler ve içeceklerle besliyorum. Sevgiyle bakımını yapıyor ve giydiriyorum. Bedenim sağlık ve enerjiye bana sevgisini gösteriyor. Bedenime iyi bir arkadaş olarak bakıyorum. Bedenimin her hücresi kutsal zekaya sahip. Bana ne söylediğini dinliyor ve önerilerinin geçerli olduğunu biliyorum. Daima güvendeyim ve tanrısal olarak korunuyor ve yönlendiriliyorum. Sağlıklı ve özgür olmayı seçiyorum


Kendimi seviyorum bu yüzden tüm ihtiyaçlarımı karşılayan, yaşamaktan zevk aldığım rahat bir ev ortamını kendime sunuyorum. Odalarını sevgiyle dolduruyorum.. evime kendim dahil giren herkes bu sevgiyi hissediyor ve besleniyor. Kendimi seviyorum,bu yüzden gerçekten zevk aldığım bir işte çalışıyorum. Yaratıcı yeteneklerimi kullanıyorum. Sevdiğim ve beni seven insanlar için ve insanlarla birlikte çalışıyorum. Kendime özgü benzersiz yaratıcı yeteneklerim içimden akıyor ve tam anlamıyla doyurucu bir biçimde ifadesini buluyor. Daima benim sunduklarımı arayan insanlar var. Her zaman talep ediliyorum ve istediğimi seçiyorum. Bana doyum veren yolla iyi para kazanıyorum işim zevk ve sevinç veriyor.

Kendimi seviyorum. Bu yüzden tanıdığım tümüyle bu anda yaşıyorum. Her anımı iyi olarak yaşıyor, geleceğimin parlak,sevinç ve güven içimde olduğunu biliyorum. Çünkü ben evrenin sevgili çocuğuyum. Evren,şimdi ve her zaman, sonsuza dek ,sevecenlikle ihtiyaçlarımı karşılıyor.


Biliyor musunuz ki; melekler bizlere nefes yoluyla ulasır...

Nefes Seansı alarak bu ilahi güzelliği tatmış kişilerin yorumlarına da yer vermek istedim.
Tam Benlik Sayfa: 104-123 tamamiyle bunlara ayrılmış durumda...
bu deneyimleri yaşatanların melekler olduğunu ŞIMDI algılıyorum!Bu seansları yaptırıken de, kitabı yazarken de bunun ne kadar farkındaydım tahmin edin?

Bu muhteşem farkındalığımı (!) sizlerle de paylaşmadan edemedim! Ne olur o gözle okuyun.

Bunu bana algılatan Burcu'ya buradan sonsuz sevgilerimi iletmek istiyorum:)
İYİ Kİ varsın, iyi ki VARsın; İYİ Kİ VARSIN!!!
Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat

Seans Yorumları:
Tüm vücudumda karıncalanma gözlerim, kafam her yerim karıncalandı. Uyuşma oldu. Sonra yoğun enerji hissettim. Girdap halinde etrafımda dönen enerjileri hissettim. Hem görüyorum hem görmüyorum sonra. Dinginlik halimde görüntü belirdi. Gözümde beyaz bir varlık canlandı etrafımda beyaz silüetler halinde. Birlik olmak tamamlanmak sevgiyi hissetmek için var olduğumu hissettiriyorlar. Nefesim hafifliyor sakinleşiyorum. Ferahlama hissindeyim.

Yoğun titreşim. Bebek özgürlüğünde hissettim. Bebeklerin durduk yere gülümsediklerini ve ne için olduğunu anladım. Sadece oldum.
Belli dokunuşlarda bazı noktalarıma titreşim çok fazla arttı. Sıcaklık yükseldi göğsümden başıma doğru.
Leyla


İlk önce bir karşı koyma hissi ve direnç hissettim.
Omuzlarımda bir yük ve ağırlık hissettim. Baş dönmesi hissettim. Tekrardan karşı koyma hissi geldi. Sonra bir dinginlik hissettim ve göz yaşlarımın aktığını hissettim. Sarı parlak yıldız şekilleri gördüm ve sanki hep bir yerden ışık geliyor gibiydi. Yani gözlerim kapalıyken bir yıldız huzmesi var gibiydi.
Aslı


Hayat o kadar güzel ve mucizelerle dolu ki, o mucizeleri görüp, güzellikleri yaşamak gerek.
Buraya ilk geldiğim gün çok beklentilerle gelmiştim. Her şeyin bir anda düzeleceğini ve hayatın bir anda bana kollarını açacağını düşünmüştüm. İlk seansım biraz hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Ama sonradan anlıyorum ki aslında bu hayal kırıklığımın nedeni seansın başarısızlığı yada yetersizliği değil, bendim, KENDİMdim. Başlangıç noktası aslında benim. Ülker Hanım bunu siz bana gösterdiniz. Hayatın ana noktası benim, her izin verdiğim sürece hayat bana güzelliklerini sunacak, yoksa yanımdan akıp geçecek. Ben farkına varmadan Ben izin vererek ikinci seansa katıldım. Aradaki fark MÜTHİŞ…
Böyle bir duyguyu ben daha önce yaşamadım. İnsan bir bulut kümesinin üzerinde uçuyormuş hissediyor kendini Vücudumun her bir hücresine huzurun, mutluluğun, sağlığın dolduğunu hissettim.
Hayat bize bütün güzelliklerini sunmaya hazır, yeter ki biz onları sevgiyle kabul edip, TESLİM OLALIM.
Yasemin


Kendimi rahatlamış hissediyorum ve hafiflemiş. Seans sırasında ellerimde aşırı titreşim ve uyuşma hissettim. Şu an çok iyiyim, teşekkürler.
Meryem


Bir nefes seansı daha yaşamak çok güzeldi. Her seansta daha iyi gittiğimi hissediyorum. Ama daha çok nefes seanslarına ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Bu seans için Ülker’e sonsuz teşekkürler. Nefes ailesi ile olmak beni çok mutlu ediyor. Hep birlikte olmak dileği ile.
Nigar




Vücudumu hissetmedim. Zihnim oldukça rahatladı. Yoğun bir iş günü sonrası olmasına rağmen, yeni uyanmış gibiyim. Ayaklarımdan dizime kadar olan bölüm sanki spor yapmışım ama sonra dinlenmişim gibi. Sporun 1 gün sonrası gibi.
Oldukça dingin ve enerjik hissediyorum kendimi.
Ziya



Müzik dinledim. Çok güzel notaların içine girdim. Avuçlarımı hissettim. Parmaklarımda batmalar oldu.
Gülay


Gözüm kapalıyken de gördüğümü hissettim. Çok gevşedim.
Tepeden tırnağa karıncalandım. Bedensiz oldum. 3. gözümü hissettim.
Ayaklarımdan itibaren hoş bir his. Sağ bacağım çok ağrıdı sonra geçti. Çok esniyorum.
Gül


Bu tür şeyler yazmakta çok iyi olduğumu söyleyemem. Ama nefese başladığım günle bugün arasında fark olduğunu söylemem gerek sanırım.Bana kalırsa en büyük sorunum özgüven eksikliğiydi. Ancak şu an en azından kendimle ilgili çok daha iyi hissediyorum. Her şey için teşekkürler.
Doğa
Şu an var olan tek şey sadece "ŞU AN"...
Dünüm yok, "o niye böyle bu niye böyle yaptı o zaman niye böyle yapmadım keşke şöyle deseydim" hiç biri yok... Yarında yok. Kaygı yok! Korku yok! AN VAR! ŞU AN! Sonsuz Güce, Bolluğa, Şevkate, Bilgeliğe sahip olan ALLAH'ımın bana sundukları var niyetlerimi kucaklamak var. Sonsuz Bilgeliğe Teslimiyet Var Koşulsuz Sevmek Var, Özüm Var, Ben Varım. Benim için ALLAH var. İçimdeki yaratıcı gücün beni bolluğa, sevgiye, zevke götürmesi var. Sadece ben varım. Şu an var şuanın getirdiği, getirceği ne var ise zerafetle, sevgiyle kocaman bir hoşgeldinle karşılıyorum.
Kendimi Seviyorum...
Yaşamayı Seviyorum...
Hayatımı Seviyorum...
Sevmeyi Seviyorum...
Siz Melekleri Seviyorum...
Sonsuz Teşekkürler...
Size ve beni beni buraya getiren içimdeki sese...
Rabia

Meditasyonun Önemi

Yapılan araştırmalara göre, düşündüğümüzün tam tersine, mutluluğun sadece %8’i yaşanılan hayat koşullarına (iyi bir ev, iyi bir gelir vs..) bağlıyken; gerçekten bizleri mutlu eden şeylerin başında başkalarını mutlu etmek geçiyor.. Bu oranın yüksekliği (%45) düşünüldüğünde; kolektif bilince ve birliğe ulaşmak çok da zor olmuyor.. DNAlarımızda ve her bir hücremizde atalarımızdan izler taşımaktayız; bizleri biz yapan çoğu faktör bugün bilim tarafından genlerle açıklanmakta.. Ne denli yüklü bir mirası paylaştığımız düşünüldüğünde, gerçek mutluluğun tümbunları paylaşmaktan geçtiğini anlamak çok da zor olmuyor.
her birimizin içinde güven, mutluluk, huzur ve cesaretten bol miktarda var..
Tüm ihtiyacımız olan bu kaynaklarla nasıl temasa geçeceğimizi anlamak! bunu yapmak aslında son derece kolay: tek yapmamız gereken gözlerimizi kapatıp, oturmak!!

Bedenimizin zihin açık, gözler kapalı şekilde kendini dinlemeye ve yenilenmeye açtığı bu anları kısaca meditasyon diye adlandırıyoruz; ancak çoğumuzun düşündüğü gibi bunun için herhangi bir yere gitmeye, herhangi bir mantrayı zihnimizde okumaya ya da birilerinin yönlendirme yapmasına gerek yok..

Bu aslında her birimizin bildiği fakat zaman içinde kendimizden uzaklaşarak, dış dünyaya dönmemiz nedeniyle kendimize yabancılaştığımız için unuttuğumuz bir olgu; bizler burada sadece bunu hatırlamanıza yardımcı oluyoruz..
Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat

Yaşam Koçluğu Nedir?

Klasik Fizikle Kuantum Fiziği arasındaki temel ayrılık Klasik Fizik evrenden madde ve enerji var derken; Kuantum fiziğine göre evrende her şey sadece ve sadece enerjiden oluşmaktadır!! ve enerji madde halindeki sıkıştırılmış enerjinin formunu değiştirebilir..Evrendeki en büyük enerji de düşünce enerjisidir; kısacası, bizler düşüncelerimizle hayatımızı değiştirip yeniden yapılandırabiliriz!

"Yaşam Koçluğu” çalışması günümüzde yaşam koşturması içerisinde kendi hayatlarına yön vermek, hedefleri doğrultusunda ilerlemek isteyen bireyleri, sınavlara hazırlanan öğrencileri, kariyer basamaklarında yükselmek isteyen kişileri nasıl hedeflerine taşıyabileceklerini gösteren özel yöntemlerden oluşmaktadır.
Yaşam Koç’luğuna Kimler Gereksinim Duyar?
Kişi kendi arzuladığı yaşam yerine başkaları tarafından önceden tasarlanmış bir hayat sürüyorsa; belirlenmiş hedefleri yoksa veya yaşamına hedef koymak istiyorsa ancak bunu nasıl yapacağını bilemiyorsa; hedefleri var ancak hedeflerine nasıl gideceğini bilemiyorsa Kuantum koçluğu almaya ihtiyaç duyar.

Koçluk alan danışanlar, içlerindeki enerjinin açığa çıkarmasına ve bu enerjinin pozitif bir oluşama akmasına yön vermiş olurlar.
Koçluk Hizmetinin Faydaları Nelerdir?
• Danışanın var olan potansiyelini ortaya çikarmak ve gelistirmek
• Danışanın iç gücününü ortaya çikarmak
• Danışanın kendine olan inancini, güvenini, sevgi ve saygisini yükseltmek
• Danışanın motivasyonunda gözle görülür bir artis saglamak
• Danışanın artan performansi sayesinde verimliligini yükseltmek
• Danışanın kendi duygularini taniyip yönledirmesini saglayarak kisisel degisim-dönüsüm ve gelisiminde siçrayis yaptirmak
• Danışanın soumlukluklarina sahip çikmasini saglamak
• Danışanın yasama daha aktif olarak katilimini saglamak
• Danışanın ögrenme ve ögrendigini uygulama potansiyelini arttirmak
• Danışanın aile,sosyal ve is çevresindeki iliskilerini gelistirmek
• Danışanın kendine has özelliklerini ve yeneklerini tespit ederek bu alanlara yönlendirmek
• Danışanın zamanini verimli kullanmasini saglamak
• Danışanın yasama karşı pozitif bakışlı, esnek ve hosgörülü olmasını sağlamak
• Herseyden öte Danışanın “ Yasam Basarisi”na ulasmasina yardımcı olmak.

Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat

40 GÜNLÜK BEREKET PLANI

40 GÜNLÜK BEREKET PLANI; 40 gün 40 gece okunacak:)
Bugün, ..... ....., ...... paranın kaynağım ve desteğim olduğuna inanmayı bırakıyorum. Artık yaşamımdaki tek otoritenin ve yaratıcı gücün içimdeki MASTER olduğunu onaylıyor ve kabul ediyorum.
Şu anda koşulsuz ve sınırsız bolluk ve berekete inanıyor, böylelikle ihtiyaçlarımın gerçek kaynağı ile aramdaki bağı güçlendiriyorum.
Her birimizin yaşayan, bedenlenmiş Ruhsal Varlıklar olduğumuzu ve mükemmel gerçeği yaratıyor olduğumuzu kabul ediyor ve bu gerçeği hatırlayarak kendi gücümü onaylıyorum.
Ölümlü illizyonun bizlerin büyümesi ve gelişmesi için yaratılmış olduğunu görüyor ve bu farkındalıkla kendi gücümü ve içimdeki sınırsız bolluk ve bereket enerjisini onaylıyorum.


Bugün insanlığımı onurlandırıyor, bir insan olmanın getirdiği tüm güzellikleri ve neşeyi kabul ediyorum.
Ben Tanrı'nın beni yarattığı gibi; bedenlenmiş Mükemmel bir Ruhsal Varlığım. Özüm, kaynağım ve desteğim Tanrı'nın uzantısı olan içindeki Yaratıcı Güç, içimdeki MASTER. Bunu biliyor, kabul ediyor ve onaylıyorum.

Tanrı sınırsız. Bol. O evrensel, her yerde ve her zaman varolan sınırsız ve zengin madde. Bu sürekli var olan ve veren sınırsız bereket kaynağı “Ben” olarak bireyselleştirilmiş, biçimlendirilmiş. Benim gerçeğim bu.


Zihnimi ve kalbimi, içimdeki evrensel bilinç “Ben Bilinci”nin tüm iyiliklerin ve güzelliklerin tek kaynağı ve maddesi olduğunun farkına varmak, anlamak ve bilmek için tamamen açıyorum.


İçimdeki varlığın bol bereket enerjim olduğunun farkındayım. Sınırsız bereket zihninin sürekli akışının farkındayım. Farkındalığım be bilinç sayesinde gerçeğin ışığı ile dolu.


Tanrısal varlığımın, içimdeki master'ın tek kaynağım olduğunun farkındalığı içerisinde zihnime ve doğal duygularıma yüksek bilincin maddesini akıtıyorum. Bu madde benim kaynağım. İçimdeki Tanrısal Varlığa; Master'a olan farkındalığım benim gerçek kaynağım.


Para benim kaynağım değil. Hiç kimse, yer ve durum benim kaynağım değil. İçimdeki sürekli evrensel zihnin sürekli varedici hareketine olan farkındalığım, anlayışım ve bilgim benim gerçek kaynağım. Bu gerçeğe olan farkındalığım sınırsız, böylece kaynağım sınırsız.


İçimdeki kaynak, ihtiyaçlarıma ve arzularıma göre sürekli ve devamlı olarak şekilleniyor ve yeni tecrübeler yaratıyor. Ve hareket halindeki kaynak kanunlarına göre herhangi bir ihtiyacım ve karşılanmamış bir arzum olması mümkün değil.


Evrensel Bilinç olan “Ben Bilinci”gerçek doğası olan 'bereketi' sürekli olarak ifade ediyor. Bu onun sorumluluğu, benim değil. Benim tek sorumluluğum bu gerçeğin farkında olmak. Bu yüzden kendimi tamamen rahat bırakmaya ve Tanrı'nın yaşamımdaki ve tüm ilişkilerimdeki tatminkar bereket enerjisi olarak oluşmasına izin vermeye kesinlikle kararlıyım.


İçimdeki yüksek bilincin, sınırsız kaynağım olduğuna dair farkındalığım, yılları geri getirmeye, yaşamımdaki herşeyi yenilemeye ve beni bol bereket enerjisinin yüksek yoluna yükseltmeye yeterli. Yüksek bilincime olan bu farkındalık, anlayış ve bilgi yaşamımda arzulayabileceğim gözle görülen tüm şekil ve tecrübelerde varoluyor.


İçimdeki Tanrısal varlığımın tamamıyla tatmin edici oluşunun farkında olduğumda, tamamen tatminkarım. Bu gerçeğin şu anda farkındayım. Yaşamın sırrını buldum ve evrensel bereket enerjisinin yaşamımda ebediyen varolduğu bilinci ile rahatlıyorum. Tek yapmam gereken evrensel bilincime, bana kolayca, rahatça, hiçbir şeye ihtiyacı olmadan akan yaratıcı enerjinin akışının, radyasyonunun farkında olmak. Şu an farkındayım. Şu an akıştayım.


Zihnimi ve düşüncelerimi “bu dünya”dan uzaklaştırıyorum ve tüm dikkatimi yaşamımdaki bolluğun tek yaratıcısı olan içimdeki Tanrı'ya yönlendiriyorum. İçsel varlığımın finansal ilişkilerimdeki tek akış olduğunun ve gözle görülen herşeyin tek maddesi olduğunu görüyor ve kabul ediyorum. Yaşam kaderimi içimdeki bereket kanunlarının akışına teslim ediyorum.

Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat

Olmaya Devlet Cihanda Bir Nefes Sıhhat Gibi....

Hepimiz nefes almanın ne kadar hayati bir şey olduğunun elbette farkındayız. Yemek yemeden, uyumadan, su içmeden saatler geçirebilirken, NEFES ALMADAN sadece birkaç dakika yaşayabiliyoruz! Soluduğumuz havadan aldığımız oksijen, vücudumuzun en önemli ve vazgeçilemez enerji kaynaklarından biri. Ancak çoğumuzun bilmediği bir şey daha var ki o da; yediğimiz yiyeceklerden, kullandığımız temizlik malzemelerinden ve kozmetik ürünlerinden aldığımız toksinlerin önemli bir bölümü vücudumuzdan nefes yolu ile dışarı atılmakta.
Peki bu kadar önemli ve hayati bir şey olan nefesi acaba tam ve doğru alabiliyor muyuz?
Maalesef Hayır! insanların büyük bir çoğunluğunun kısıtlı nefes alışkanlıkları olduğunu söylemek pek de yanlış olmayacak!
Doğar doğmaz almaya başladığımız doğal diyafram nefesini, çocukluğumuzdan itibaren; belli olaylar, durumlar karşısında tutmaya başlıyoruz ve bu durum zaman içinde bir alışkanlığa dönüşüyor. Yani hiç farkında bile olmadan giderek nefesimizi daha kısıtlı, tutuk ve sığ almaya başlıyoruz. Bu durum zamanla fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra ruhsal ve zihinsel tıkanıklıklara da sebep oluyor. Kısacası akmayan ve tıkalı nefesimizin doğal sonucu olarak akışında gitmeyen zor ve sorunlu bir hayatımız oluyor.
Çünkü NEFES aslında HAYAT demek! Yani, nefesimiz ve onu alış şeklimiz, hayatımızla ve onu yaşayış şeklimizle derin bir bağlantı içinde..
Şimdi bir düşünün acaba çoğu insan gibi siz de hayatınızda sürekli aynı tecrübeleri mi yaşıyorsunuz? Kendinizi sürekli aynı dertler, aynı konular (iş, aşk, sevgi, arkadaşlar,..) üzerinde düşünürken mi yakalıyorsunuz? Sonu gelmeyen, bitmeyen tükenmek bilmeyen bir arayışınız mı var?
Kendinize sorun :
•Her gün sabah yataktan nasıl kalkıyorsunuz?
•Halsizlik, gerginlik, bitkinlik, konsantrasyon eksikliği, unutkanlık, enerji düşüklüğü, güçsüzlük artık kanıksadığınız bir hal mi aldı?
•Biyolojik yaşınıza göre kendinizi daha yaşlı mı hissediyor musunuz?
•Yapmanız gereken ve daha da önemlisi YAPMAK istediğiniz işleriniz için yeterli enerjiniz var mı? •İlişkilerinizde, iş yada özel hayatınızda tıkanıklık yaşıyor musunuz?
•Saatlerce uyuduğunuz halde yataktan sanki hiç uyumamış ve dinlememiş gibi mi kalkıyor musunuz?
•Ağrı kesici, uyku ilacı,sakinleştirici vb. bir takım ilaçları yada kafein içeren çay ve kahve gibi içecekleri almadan günlük hayatınıza devam edebiliyor musunuz?
•Kolayca nezle, grip vb. salgın hastalıklara yakalanıyor musunuz?
Bütün bu yaşadığınız ağrıların, sızıların, yorgunluk ve gerginliğin hatta her türlü tıkanıklığın sebebinin uyurken veya günlük yaşam içinde nefesinizi tutuyor olmanızdan kaynaklanan oksijen eksikliği olduğunu söylesek?
Bu durum fiziksel ve zihinsel rahatsızlığa yol açabileceği gibi; bedenin her geçen gün güçsüzleşmesine, hücre ölümlerinin artmasına ve normalinden daha hızlı yaşlanmaya da sebep olabilmektedir..
Şimdi kendinize bir kez daha sorun bakalım;acaba siz HEP böyle mi idiniz? Yoksa bir zamanlar siz de kendinizi bitmeyen bir neşe içinde, ışık saçan, pozitif, enerjik ve hayat dolu hissetmiş miydiniz?
Hatırlar gibi oldunuz değil mi? İşte o potansiyelinize tekrar kavuşmak mümkün! Hem de ilerleyen zamana rağmen!! Tek yapmanız gereken nefes alış-verişlerinizi tekrardan doğal hale dönüştürmek!
Dönüşümsel nefes seansları ile nefesinizi dolayısıyla da kendinizi ve yaşamınızı değiştirerek , arınmış bir bedene, pozitif bir zihne, ruhsal boyutta tamlığa ve birliğe ulaşmak mümkün. Ortalama 3 ila 5 seansta kişinin nefes alışkanlıkları kalıcı bir şekilde değişiyor. Kişinin kendini huzurlu, mutlu hissetmesini engelleyen tüm tıkanıklıklar seanslarda temizlenerek; öfke, korku, tedirginlik, suçluluk ve üzüntü gibi bastırılmış duygular ortadan kalkıyor. Kısıtlayıcı nefes, düşünce ve yaşam alışkanlıkları nedeniyle birikerek bizleri tıkayan ve yaşamdan zevk almaktan alıkoyan, yapmak istediklerimizi yapmamıza engel olan tüm huzursuzlukların, gerginliklerin, stresin, negatif duyguların kökü olan tıkanıklıklar yok oluyor. Problemli ilişkiler, hastalıkların nedeni olan negatif düşünceler, başarısızlık, maddi problemler, gerginlik, sıkıntı ve huzursuzlukların yerini NEŞE, MUTLULUK, HUZUR, BOLLUK, BEREKET, SEVGİ, , ŞÜKRAN, DİNGİNLİK, SAĞLIK ve CANLILIK, SADELİK kısacası MADDİ, MANEVİ, RUHSAL TATMİN alıyor!


Seanslar sırasında kendini sevme ve tanıma sürecinde büyük adımlar atılıyor ve yapılan olumlamalarla birlikte pozitif düşünme alışkanlıkları yerleşiyor.. Bedenimizin kendi kendini onarma ve yenileme kanalları tamamıyla açılmış olduğundan, geçmişte yaşadığımız travmatik olayların izleri silinip, yaşamdan zevk almak, çoğumuzun unuttuğu istek, şevk, heyecan ve yaşama bağlılık duyguları ile yeniden temasa geçerek kendimiz daha canlı ve enerjik hissetmemiz, tekrardan bir çocuk neşesine ve mutluluğuna ulaşmamız mümkün oluyor!
Kafa karıştıran ‘seçenekler’ ortadan kalkınca, her zaman, her yerde ne yapacağından, Kişi yaşamı daha geniş ve derin bir perspektiften algılayan, nerede nasıl davranacağından emin olan, iç sesi kuvvetli, yapmak istediklerini yapan, olmak istediği yerde olan, söylemek istediklerini özgürce ve zerafetle ifade eden, yaşam amacını gerçekleştiren ve farkındalığı artmış bireyler olarak yaşamı daha üst bir bilinç noktasından algılamaya ve tam kapasiteyle dolu yaşayarak, hayatın hediyelerini almaya geçiyor.
Fiziksel olarak daha sağlıklı ve enerjik; duygusal ve zihinsel olarak daha dengeli, hayattan keyif alan, anın mutluğunu yaşayan ve en önemlisi de her yerde bol miktarda var olan sevgiyi hissetmenizi sağlayan nefes çalışmaları grup halinde yapılabileceği gibi herkesle bire bir özel seanslar şeklinde çalışılarak da yapılabilmekte. Bu yaz sizleri kendinizle ve nefesinizle buluşmaya davet ediyoruz.
Bu amaçla Mimoza Yaşam işbirliği ile siz okurlarımıza; bir uzman tarafından nefesinizin analizinin yapılıp hangi bölgelerde tıkanıklar olduğunun ve bunun hayatınızdaki yansımalarının açıklanacağı ücretsiz nefes analizi yapıyoruz.
Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat
Ayrıntılı bilgi ve randevu için: Tel: 0555 978 43 94 info@mimozayasam.com
www.mimozayasam.com

21 Ağustos 2011 Pazar

KARANLIKLA BAĞI KESME ve SEVGİ KALKANI YAPMA ÇALIŞMASI:

Gözlerinizi kapatıp sol tarafta karanlığı ortada kendinizi sağda ise sevgiyi çağrıştıran bir rengi canlandırın. Bu benim için lila-mor arası bir renk, sizin için pembe, kırmızı, yeşil olabilir?
Gözünüzün önünde şöyle bir tablo oluşacak:
KARANLIK TARAF - SİZ - SEVGİ TARAFI
Şimdi sırtınızı karanlığa dönüp, sevgi tarafına yönünüzü çevirdiğinizi hayal edin. Ardından Baş Melek Michael’i çağırarak; altın kılıcıyla karanlık tarafla olan her türlü bağınızı koparmasını rica edin. Bu arada gözleriniz kapalı haldeyken derin bir nefes alıp, sağ kolunuzu havaya kaldırın, nefesinizi hızla verirken kolunuzu aşağıya indirin ve sanki sırtınızla karanlığın arasındaki bağı kestiğinizi hayal edin. Bunu bağın koptuğundan emin oluncaya kadar tekrar edin. Ve sevginin olduğu ışığa doğru ilerleyin. Öyle ki, bu sefer şöyle bir tablo oluşsun:
KARANLIK TARAF - SEVGİ TARAFI - SİZ - SEVGİ TARAFI
Hatta bir adım daha ilerleyerek karanlığı gözünüzün önünden tamamiyle çıkarın, sadece sevgi ışığının içinde kalın.
SEVGİ TARAFI - SİZ - SEVGİ TARAFI
Şimdi her tarafınız sevgi ışığıyla dolu bir hale gelince, bu ışığın içine yavaşça gözlerinizi açın. Baş Melek Michael’den oluşturduğunuz bu sevgi kalkanını mavi kalkanıyla korumasını isteyin ve bunun için O’na teşekkür edin.
Nefes ve Yaşam Koçu
Ülker Uzun Polat

BİR" PASTACI" NASIL" TERAPİST" OLMAYA KARAR VERDİ ?!....


Pasta yapmanın , süslemenin, modellemenin aslında bir terapi yöntemi olduğunu anladığım an, "terapist" olmaya karar verdim...

Bu yazıyı yazmaya karar verirken , televizyonun sesini kısmak için ayağa kalktım.. ve reklamlarda " sıra dışı olmak cesaret ister" diyordu.. İşte yine bir mesaj gelmişti o an da meleklerimden :) Bu demekti ki ; Burcu belki sıra dışı değil ama genele göre sıra dışı işler ile uğraşmayı çok sıradan görüyor çünkü cesareti var..  Doğru ! cesareti seviyorum çünkü korkunun olduğu yerde sevgi olmaz. Ve ben benliğimden içeri sadece sevginin girip çıkmasına izin veriyorum. Soluduğum havanın güzelliğini ve doğallığını kavramak gibi sevginin varlığını kavramak. Korkuya yer yok..  O sadece bir illüzyon ve ben ancak "sevgi gerçeği" ile var olabilir, "sevgi" ile yol alabilirim.

Çok zaman geçirdim atölyemde kendim ile baş başa.Kimi zaman geldi kendimi çok dinledim, çok sorguladım. Kimi zaman geldi çevremdekileri çok düşündüm , çok sorguladım. Ve bir baktım ki ben devamlı düşünüyorum. Ama bu bana yetmiyor. Ben daha fazlasını yapmak istiyorum. Pasta yaparken ulaştığım meditasyon halini insanlara farklı yollarla veya belki benzer yollarla anlatmak ve bunun güzelliğini hissettirmek istiyorum. Ben birden fazla iş yapmak istiyorum.. İnsanlara farklı kanallarla ulaşmak istiyorum. Devamlı "düşünce" halinde kalmamalı yaşadıklarım, hissettiklerim. Çünkü ne zaman çevremi incelesem insanların devamlı mutsuz, huzursuz, isteksiz vb. depresif ruh hallerinde olduklarını görüyorum. Kendimce insanların dertlerine ortak olmaya , yardım etmeye çalışıyorum fakat bu ne kadar doğru veya ne kadar yeterli? Gerçek şifa nedir, ruh neden bu kadar mutsuz ve umutsuz? Yoksa bunu imajine edenler yine bizlermiyiz ? Belki de bizler bildiğimizden çok daha fazlasıyız, çok daha güçlüyüz, belki yaratım gücümüz var ? Her nefes alışımız bir lütuf iken biz neden mutsuz olmayı seçiyoruz ki ?

Ve daha bir takım soru silsilesi ile senelerdir kişisel gelişim seminerleri, kitapları ve eğitimleri içerisinde yine kendimi aramaya başladım. Bir çok defa sevgili dostum ve yaşam koçum Mimoza Yaşam merkezinin (şu an bu merkezin bir eğitmeni ve terapistiyim ne mutlu ki bende ) sahibi sevgili Ülker ile kendimi konuşurken ve ondan "Dönüşümsel Nefes Seansları" alırken buldum. Evet bu bir mucize idi !! Aslında o kadar doğal ve basit olan "nefes" , bir anahtardı , bir rehberdi, ve doğal bir şifaydı sorularımın cevaplarını bulmaya.. Ve öyle de oldu :) Artık "nefes" hayatımdaydı.. ben "nefes" almaya başlamıştım, kendimi çözmeye, iyileştirmeye, hissetmeye başlamıştım.. çok daha fazlasını , çok çok fazlasını...

İnsan , doğru nefes almaya ve uyanmaya karar verdiği zaman , artık her şeyin gerisi bir çorap söküğü gibi gelmeye başlıyor. O çorap söküldükçe sökülüyor ve sizi sıkan her şey bir an da eş zamanlı olarak sökülmeye başlıyor. Rahatlıyorsunuz.. Her şeyin ne kadar saf ve doğal akışında olduğunu anlamaya  başlıyorsunuz. Egonun anlamsızlığını ve sevginin gerçekliğini görüp adımlarınızı farklı atmaya ve düşüncelerinizi olumlu yaratıma kodlamaya başlıyorsunuz.

Ve en güzel , en bilgelik dolu öğretiler ise Meleklerden gelmeye başlıyor bir an da.. Onlarla konuşmak, rehberlik almak ve öğrenmek o kadar kutsal ve doğal ki.. devamlı kendinizi teşekkür ederken bulabiliyorsunuz :) Melekler ile kendinize ve insanlara şifa vermeye başladığınızı gördükçe de inanılmaz bir hafifleme, tazelenme, berraklaşma duyguları ile beslenmeye başlıyorsunuz..

Hiç bu gece yazı yazmak aklımda yokken bir an da kendimi klavyenin başında buldum ve baktım kendim hakkında yazmaya çalışıyorum. Yürüdüğüm yolları aktarmaya çalışıyorum veya belki de yaşadığım hislere tercüman olmaya çalışıyorum. Çünkü biliyorum birçok insan benim daha önce olduğum durumda.. İnanılmaz bir uyku halinde ve uyanmak istiyorlar..

En iyisi sık sık yazmaya devam etmek ve çalışmak ve paylaşmak ve ışığı her gecen gün arttırmak :)

Sevgi ve ışıkla kalın....

20 Ağustos 2011 Cumartesi


Besinci Geceye Giris ~ Evrensel Altdunyaya Giris
Anrita Melchizedek
18 Agustos’tan 4 Eylul’e kadar Evrensel Altdunyanin Besinci Gecesine giriyoruz; bu periyot Yildizlar Arasi Hizmetin Kozmik Isininda sarmalaniyor ve Pleiades’li Isik Elcileri ve Yildizlararasi On Ikiler Konseyi tarafindan Isiklandiriliyor.

Pleiades Takimyildizi bu sonraki on sekiz gun sirasinda odaga gelirken, Foton Bandi icine surekli olarak dalmis olan Alcyone’un enerjisi vasitasiyla Foton isinlarinin etkilerini deneyimliyoruz ve bu Isik isini frekanslarina girip cikmanin bilincimize etkilerini deneyimliyoruz. Pleiades Fotonik Isigin sekiz seklindeki Kozmik dansinda sirasiyla ucuncu ve sekizinci yildizlar olan hem Maya hem de Gunesimiz Foton isinlarina daha daimi olarak daliyor, Gunes Sistemimizdeki tum Gezegenler Ilahi Isigin bu besinci boyutsal spirallenen titresimlerine daliyor. Bu fotonik isin enerjisi bedende hucresel seviyede elektron – pozitron ciftlerini donduruyor, aydinlanma ve sevincin anahtar kodlarini aktive ederken ve de zaman/uzayin genisleyici bilinc deneyimini ebedi Simdiye aktive ederken tum kisisel ve kollektif karmanin derin temizligini kolaylastiriyor.

Bununla birlikte bizi ring-passeth-not’un otesine Kozmik Mesih Bilincine goturen hep var olan Surekliligi deneyimleme olanagi ve yol gostericiler, ogretmenler, sifacilar, egitmenler ve Dunya Ana ve onun tum Yasaminin gozeticileri olarak bircok armaganlarimizin hizlanmasi geliyor. (Ring-passeth-not: Kademeli olarak Dunyanin atmosferinden cozulen bir tur kisitlayici karantina)

Isigin bu cok boyutlu Ustat varliklari olarak hem icsel hem de dissal planlarda Hizmet calismamizin daha derin duygusunu deneyimlemek icin, Yildizlararasi Hizmetin bu guzel Gumus Isininin enerjisini tasiyan Alaska’daki Denali Dagi uzerindeki Kristal Sehre davet ediliyoruz.

Gezegensel seviyede, Isigin Fotonik Isinlari vasitasiyla kollektif karmik olaylarin cogunu temizlemek icin Pleiades’li Isik Elcileri ve Yucelerdeki Isik Lejyonlari tarafindan yardim sunuluyor, Fotonik Isik Isinlari bu yuksek elektromanyetik frekansi bu dunya planinda kuvvetlendiriyor, bizler Aydinlanmanin bu guzel Kozmik Isini vasitasiyla tum Yasamin Ilahi Esitliginin icsel anlayisina odaklanirken, gizli olan ve donusturulmeye gereksinim duyan her seyi ortaya cikariyor, temizliyor veya Aydinliga ulastiriyor. Ek olarak, bircogumuz Isigin Kollektif Ben’im Avatar Mavikopyasinin yayinimi vasitasiyla 4 ncu boyut yogunlugunu deneyimleme potansiyeline sahip olacagiz.

Ayrica, kendimizi Aydinlanmanin, sevincin, Ilahi Sevginin ve Birlik Bilincinin bu besinci boyut IsIk frekanslarina yukseltebilmek ve burada tutabilmek icin Kristal Isik Sehrinde bize frekans yeniden ayarlamasi sunuluyor.

Zaman Simdidir, Isigin bu anahtar kodlari Isigin Birlik Izgarasi, Isigin Solar izgarasi ve Isigin Yildizlararasi Izgarasi vasitasiyla bu dunya planinda aktive ediliyor; ve bizler Kozmik Isik Ailemiz ile Galaktik Seviyede Spirituel yeniden birlesmeyi deneyimlerken, Kristalin 144 Birlik Izgarasi vasitasiyla 11:11:11’de tum Yasam icin aktive edilecek olan yeni DNA Aktivasyon kodlarini demirliyoruz.

5 nci Geceye Dua ~ Evrensel Altdunyaya Giris
Kendimi Anne/Baba Tanri’ya ve Ben’im Varligima uyumlarken, Yucelerdeki tum Isik Varliklarini cagiriyorum.

Yeni Ben’im Avatar Mavikopyanin tam bedenlenmesindeki bu ilk dalga insan Ruhu olarak, odagimi Aydinlanma, Sevinc ve Sevgi olarak ifade edilen ve Pleiades’li Isik Elcileri tarafindan Isiklandirilan Yildizlararasi Hizmetin Kozmik Isinina getiriyorum.

Simdi dissal Merkaba Isik Aracinda beni Alaska’daki Denali Dagi uzerindeki Kristal Sehre goturmesi icin Pleiadesli Isik Elcilerini cagiriyorum, boylece bu kutsal, donusturucu Ilahi Sevginin Alevi seklindeki Aydinlanma, sevinc, Ilahi Sevgi ve Birlik Bilincinin bu besinci boyut frekanslari vasitasiyla Hizmet calismamin daha derin duygusunu deneyimleyebilirim.

Bu Kristal Isik Sehrine girerken, Fotonik Isik Isinlarinda titresen guzel gumus oktahedron sekilli Isik Tapinagi ile cevreleniyorum. Yildiz ailem ve Isik dostlarim tarafindan sarmalanmis olarak, simdi bedenimde, enerji alanimda ve hologramimda kalan tum karmayi bedenimdeki elektron – pozitron ciftlerin donusu vasitasiyla saliveriyorum ve donusturuyorum; yol gosterici, ogretmen ve Dunya Ana ile onun tum Yasaminin gozeticisi olarak liderlik ortusunu ustlenirken tum paralel realitelerden, alternatif realitelerden ve gecmis yasamlardan gelen, tum zaman ve uzay surekliliklerindeki tum boyutlarda deneyimlenen karmik olaylari temizliyorum.

Simdi Pleiades’li Isik elcileri tarafindan getirilen Isigin Frekans Yeniden Ayarlama odasina goturuluyorum, bu beni bu Simdide Ben’im Avatar Isik Mavikopyasini yaratma ve 4 ncu boyut yogunlugunu deneyimleme yetenegi ile, Ilahi Aydinlanmanin, sevincin ve Birlik Bilincinin besinci boyut frekansina yukseltiyor.

Zaman cizgilerinin bu birlesimiyle, hep var olan, sonsuz ve ebedi Simdiye goturulurken, tum gecmis, simdi ve gelecek realiteleri yalnizca Ilahi Sevgi olarak deneyimlerken, Oldugum Her Seyi deneyimliyorum.

Simdi kendimi Pleiadesli Isik Elcilerini ve Yucelerdeki tum Isik Varliklarini birlestiren Yildizlararasi Isik Izgarasinda buluyorum, Isigin Fotonik Isinlari vasitasiyla Isigin bu besinci boyut yildizlararasi anahtar kodlarini alirken, kendimi Kozmik Mesih Bilincine yukseltiyorum ve Hayatimi Sevinc icindeki Hizmet vasitasiyla Ilahi Sevginin Alevi olarak yasiyorum.

Simdi kendimi Dunya’yi ve onun tum Yasamini Aydinlanmanin ve Isigin bu kutsal Gumus Alevi ile sarmalayarak, Birlik Izgarasinda buluyorum.

Ve simdi, Ilahi Isigin Grup BEN’IM Avatar Mavikopyasi vasitasiyla, bu Fotonik Isik Isinlarinin guclenmesine, Kozmik Ozgur Irade yasasi icinde Insanligin kollektif karmik kaliplarini temizlemeye ve Aydinlanma, sevinc, Ilahi Sevgi ve Birlik Bilincinde Tum Yasamin Ilahi Esitliginin anlayisini getirmeye yardimci oluyorum.

Ben bollugum,
Ben tezahurum,
Ben kuvvetim ve cesaretim,
Ben sevincim ve Sevgiyim,
Ben bilgeligim ve aydinlanmayim,
Ben gerceklestirme ve bilisim,
Ben Var Olan Her Seyim.

(Ceviri: Saffet Guler)

14 Ağustos 2011 Pazar

Melek Eğitimi Notlarından..



MELEKLER KİMDİR?

Allah’ın (Yüce Ruhun) mesaj taşıyanlarıdır. Saf sevgi ışıkları ve enerjileridir. Cennet ile dünya arasında köprü kurup, fiziksel dünyaya cennetin kanallığını yapanlardır.

 Saf ışıktan oluşmuşlardır, ölümsüzdürler ve cinsiyetsizdirler. Formsuzdurlar, biz onları nasıl imajına edersek, o şekilde görülebilirler. Yalnız hepsinin farklı renkte auraları vardır. Formsuz olmalarına rağmen aura renkleri ve enerjilerinden onları tanıyabiliriz.

Dünyamız “özgür irade” alanıdır. Hepimiz özgür iradeye sahibiz. Kendi seçimlerimizi kendimiz yapabilmekteyiz. 

"İnsanlar"ın özgür iradeleri vardır, bu sebeple ile saf sevgi ışığını da, egoyu da kendileri seçer ve yaşarlar.

Meleklerin ise özgür iradeleri yoktur ve sadece saf sevgi ışığını taşırlar. Egoyu ve korkuyu bilmezler.

Sadece biz istediğimiz zaman bize yardım ederler.

Doğduğumuz andan itibaren hepimizin yanında en az 2şer adet koruyucu meleklerimiz görevlendirilir. Hayatımızın tüm evrelerinde, biz ölünceye kadar bizimle birlikte olurlar. Her zaman bize yardım edebilmek için hemen yanımızda beklerler. Ama özgür iradeye sahip olmadıkları için ve bizim özgür irademiz olduğu için; biz ne zaman yardımlarını istersek ancak o zaman yardım edebilirler. Bizim iznimiz olmadan ancak beklenmedik ölüm anlarında bizi koruyabilirler.

Hayatımızın her devresinde, her anında onlardan yardım istemeği öğrendiğimiz zaman ve yardım istediğimiz zaman hayatımıza saf sevgi ışığının girmesine izin vermiş oluruz ve her şeyin ilahi bir düzende, bizim hayrımıza mükemmel bir akışta ilerlediğine şahit olmaya başlarız.

            Yardım isterken dikkat etmemiz gereken; başkalarının özgür iradelerine müdahale edecek şeyleri istememektedir. Başkalarının özgür iradelerine hiçbir şekilde müdahale edilemez, sadece onların yüksek benliklerinden izin alınarak, koruyucu meleklerinden yardım isteyebiliriz.

Tam Benlik 2.inci Baski, Goa Yayinlarindan cikti!



Gelistirilmis 2. baskısıyla "Tam Benlik" 
kitapçılarda sizler için yerini aldı!

Kitabımı seviyorum. Kendimi ifade etmemde bana aracı
olduğu için, kendi gelisim ve değisimimi bana gösterdiği
için... Daha da önemlisi sizlere ulasmamda bana yardımcı olduğu
için... Aradan sadece bir buçuk yıl geçti ve kitabım bin
okura ulasıp simdi de ikinci baskıya giriyor, bundan daha da
güzel ne olabilir? Bu sırada siz okurlardan gelen yorumlar
olağanüstü güzellikte ve motive ediciydi. İyi ki yazmısım, iyi
ki okumussunuz. Okuyan herkesin kendinden bir seyler buluyor
olması, "Ay beni anlatıyorsunuz!" demesi beni çok
mutlu etti. Yine hemen herkesin ortak yorumu, kolay okunuyor
olması, çok akıcı bir sekilde, adeta konusur gibi yazılmıs
olması yönündeydi. Ne yalan söyleyeyim, bu da çok hosuma
gitti. Ben de tam bunu istemistim zaten yazarken. Bu baskıda
tüm okurların hayatlarında olusan dönüsümlere de ayrı ayrı
yer vermek isterdim ama simdilik olanaksız, çünkü bin sayfalık
bir kitabı kimse okumak istemez diye düsünüyorum.
Öyle görünüyor ki bu baska bir kitap konusu olacak! Onun
yerine beni arayıp özellikle de Ülkü'ye ne oldu diye soranların
ve bu Vipasana da neymis, nerde nasıl yapacağız diyenlerin
çokluğuna bakarak, Duygu, Linda ve Sevtap'ın Vipasana
deneyimlerini ve tabii ki Ülkü'nün mucizelerini ikinci baskıya
eklemeye karar verdim. Bir de nedense baska hiç kitap
yazmayacakmısım gibi, her seyi karmasık bir sırayla arka arkaya
vermeye çalısmıs olduğumu fark ettim. Soranlara
"Yazmasaydım ölecektim." diyorum. simdi daha sakin bir
gözle bakınca biraz(!) revize edilmesi gerektiğini ben de fark
ettim. Yani bu baskı indekslenip, konularına göre sıraya konularak
karsınıza çıktı. Bundan 3 kitap çıkar diyenlere hak
Ülker Uzun Polat
6
verdiğimi de belirtmek istiyorum. Bu yüzden kitap, Tam
Benlik (benim sürecim),Tam Senlik (uygulamalar ve egzersizler)
ve Tam Bizlik (kisilerin hikâyeleri) olarak 3 ana kategoriye
bölündü. Kitabın bu sekle gelmesinde bana yardımcı
olan sevgili editörüm Yasemin'e binlerce tesekkür ediyorum.
Yardımcı melekler dört bir yanda, yeter ki istemeyi bilelim!
Bundan daha da güzel ne olabilir?
Bunun dısında, bu süre içinde hayatımda burada saymakla
bitiremeyeceğim bir sürü güzellikler oldu. Sürekli sorup durduğum
sorularımın bazıları yanıt buldu, nasıl gelistirebilirim
dediğim seyler düsünebileceğimin de ötesinde bir hale dönüstü.
Ben de bunları sizlerle Tam Bizlik bölümünde paylasıyor
olacağım.
Beni ya da bu kitabı bir sekilde bulduysanız, bunun bir
rastlantı olduğunu düsünmüyorum. Ya siz?
Sevgiler,
Ülker.

Kızımın şeker koruyucu meleği..



Hepimiz birer perdenin arkasında, bizler için tanımlanmış rolleri oynayarak hayatlarımızı devam ettirdiğimizi düşünüyoruz. Çoğumuz rollerimizi kendimiz seçiyoruz; bu kişiler şanslı azınlıklar ama maalesef bir çoğumuz rollerimizi başkalarına seçtirttiriyoruz. Off bu kelimeyi yazarken bile çok zorlandım ; seçtirtmek ? yazması, söylemesi bile zor.. İşte bu zorluğu bilerek veya bilmeyerek kabul ediyoruz ve kendimizi “doğru olanları yapan”,” ait olduğu yerde bulunanlar” olarak algılıyoruz. Biz bumuyuz ? Aynanın yansıttığı gerçekten bizmiyiz? Biz kimiz ?
Kızımı her gece öperek koklayarak ve şükrederek uyuturum.Son dönemlerde katıldığım seminerlerden, okuduğum kitaplardan ve 6.hislerimin bana rehberlik etmesiyle egolarımdan daha fazla arınmış olarak yaşamaya başladım. Egoyu kapsayan her kavramın bana ne derece zarar verdiğini; hem ruhsal hem de bedenen incindiğimi fark ettim. Koşulsuz bir ruh halinde olmaya, anları yaşamaya, geçmişi temizlemeye ve geleceğimi olumlu yaratmaya konsantre olmaya başladım. Hayatım ile ilgili önemli kararlar almaya – belki de olması gereken kararları uygulamaya başladım desem doğru olacaktır- karar verdim. İşte kafamda bunlar dolaşırken, bir baktım ki kızım uyuyakalmış.. Üzerini örttüm, saçlarını okşayıp yanağını öptüm ve alçak ses ile “ kızımın sevgili koruyucu melekleri lütfen onun huzur içerisinde uyumasına yardımcı olunuz, onu sevgi ile koruyunuz “ dedim.. ve kızımın öptüğüm yanağından minik bir parlak balon yavaş yavaş çıkış yapıp havaya yükselmeye başladı.. Ben şaşkınlık ve mutluluk içerisinde bakakalmıştım.. Hafifce bir adım geriye adım attım.. o minik sevimli balon ( daha sonra öğrendim ismi “orb” imiş ve meleklerin ilk görüntüsü imiş) benim çevremde dolanmaya başladı, sanki beni kutsadı ve sevgi yükledi kalbimin en derinliklerine.. ve o an gerçekten meleklerle konuşabilmenin çok kolay yapabileceğimiz bir içgüdü, harika bir deneyim ve en büyük rehberlik olduğunu anladım..
Çok mutluydum… kızımın tatlı koruyucu meleğine teşekkür edip salona geçtim ve bu yaşadığım deneyim için şükrettim.. Yavaş yavaş perdeyi aralamaya başlamıştım. Perde aralanmalıydı, uyanmalıydım, uyandırmalıydım. Sevgiyi insanlara hissettirmeliydim.. Hepimizin “bir” olduğunu , koşulsuz sevgi ile en büyük dağların bile elimizde kum tanelerine dönüşebileceğini göstermeliydim..
Artık anlatmak istiyorum …